Bir yönetici koçu olarak, genellikle üst düzey pozisyonlara aday olan liderlerin, aynı derecede nitelikli ve uygun olabilecek diğer adaylar yerine neden seçilmeleri gerektiği hakkında bir inceleme yapmaktayım.
Ancak bu hevesli liderler genellikle kendilerini savunmak ve istediklerini söylemek konusunda isteksizdirler bunun yerine çalışmalarının(başarılarının, eğitiminin vs.) kendi adına konuşacağı varsayımına güvenirler.
Övünme olarak anlaşılan bu korku nitelikli adayların başarılarını görmezden gelmelerine yol açar. Bu durum, üst düzey liderleri karar alma süreçlerine yardımcı olacak bilgilerden mahrum bırakmakla kalmaz, aynı zamanda kişide liderliğin gerektirdiği cesaret ve inanç gibi temel liderlik özelliklerinin bulunmadığını gösterir.
Küresel bir danışmanlık firmasının vergi bölümünde, iki kez yönetime terfi etmesine izin verilmeyen bir üst düzey yönetici ile çalıştım. Bir lider olarak, benden başarılarına daha fazla sahip çıkması, bunları açıkça ve güvenle ifade etmesi gerektiği konusunda geri bildirim almıştı. Bu yönetici, doğrudan sorumlu olduğu galibiyetleri açıklamaktansa ekibine atıfta bulunmayı tercih etmekteydi.
Gerçek şu ki, primler ve terfiler nadiren yalnızca yüksek performans esasına dayanır. Verilen vaatler ,kurulan diyaloglar ve yönetim becerileri de önemlidir. Bu nedenle başarılarını ve sağladıkları katkıları artırmaya hevesli aynı zamanda bunları ortaya koyabilen adaylar durumu kendi lehlerine çevirebilir.
Kendinizi savunma konusundaki isteksizliğin üstesinden gelmek, güçlü yönlerinizin ve başarılarınızın parlamasına izin vermek için sizlere üç strateji öneriyorum:
1. Zihniyetinizi değiştirin
Başarılarımızı kasıtlı olarak küçümseyerek çoğu kez küstahlık olarak algısından kaçınmaya çalışırız. Artı, tevazu o kadar değerli bir erdemdir ki, başarılarınız hakkında iddialı bir şekilde konuşmak mantıksız olabilir.
Her şeyi gözlemleyicilerinizle(kilit paydaşlarınızla) ilgili hale getirerek bu zihniyetin çerçevesini yeniden düzenleyebilirsiniz. Durumunuzu güçlendirmek için -başarılarınızı doğrudan paylaşmak yerine-başarılarınızın sonuçlarına hedef kitlenizdeki belirsizliği azaltan veriler olarak bakın. Beynimiz belirsizliği ortadan kaldıran bilgiye ihtiyaç duyar ve terfi kararları, öznellikten bahsetmeye bile gerek kalmadan çoğu kez büyük bir belirsizliğe ve bunun çözümüne tabidir. Unutmayın, ""Başarılarınızı ve etkinizi açıkça ifade ederek, kilit paydaşların kuruluşun çıkarına en uygun olan adil bir karar vermelerine yardımcı oluyorsunuz.""
2. Duygusal mesafe yaratın
Başarılarınızı detaylandırırken kendinizi rahatsız hissetmekten kaçınmak için araştırma destekli birkaç duygu düzenleme stratejisi kullanabilirsiniz. Başarılarınızı ifade ederken sandalyenizde arkaya yaslanmak gibi basit eylem, daha fazla psikolojik mesafe yaratmanıza yardımcı olabilir.
Benzer şekilde, uzaktaki izleyicilerinizi hayal ederek - Zoom toplantılarının daha da kolaylaştırdığı bir şey - hissedebileceğiniz utanç veya utancın duygusal yoğunluğunu zayıflatır, daha fazla güven ve inançla konuşmanıza izin verir.
Çok alıntılanan bir başka strateji, kendinizi savunurken tarafsız bir üçüncü şahıs bakış açısıyla duygusal mesafe yaratmaktır. Kendinize zihinsel olarak üçüncü şahıs olarak atıfta bulunmanıza yardımcı olabilir, örneğin, "Tom, yılda 15 milyon doları aşan katkı sağlayan yeni gelir kaynakları belirledi."
3. Bir hikaye anlatın
Başarılarınızı kariyerinizin kısa bir hikayesine dönüştürmek, geri çekilme dürtüsünü tetiklemeden mesajınızı iletmenize yardımcı olabilir. Şirkete katıldığınız andan başlayabilir, çeşitli rollerinizde ilerleyebilir ve kayda değer katkılarınız ve başarılarınızla farklı anları vurgulayabilirsiniz.
Geçişler hikayenizi bir araya getirmenize yardımcı olacaktır. Her bir başarınızı o anda bulunduğunuz iş unvanları da ekleyerek kağıt üzerinde listelemek yerine, daha sorunsuz bir şekilde şunları söyleyebilirsiniz: "Distribütör portföyümüzü, "Bölüm Lideri" olarak 300 bayi artıran birkaç satın alma gerçekleştirdikten sonra, bölgesel "Başkan Yardımcısı" olarak rolümdeki müşteri elde tutma oranını % 15 artırdım "
Başarılarınızı ilgi çekici bir anlatı bağlamına oturtarak, zihninizin odak noktasını kendiniz için savunuculuk yapma korkusundan uzaklaştırırken, izleyicilerinizin mükemmel olan geçmişinizi net bir şekilde görmesine izin verirsiniz.
Üst düzey kuruluşlarda belirli bir düzeyde, herkes istisnaidir, bu nedenle eşit derecede yetenekli meslektaşlara karşı öne çıkmak gittikçe daha zor hale gelir. Bu nedenle, gelecek vaat eden liderlerin yalnızca olağanüstü sonuçlar elde etmeleri değil, aynı zamanda bunları anlamlı bir şekilde sunmaları da önemlidir.
Harrison Monarth is the CEO and founder of Gurumaker and author