Arkadaşlar Merhaba,
Ülkecek zor günler geçiriyoruz. 2020 gerek Türkiye gerekte bütün dünyada problemli bir yıl oluyor. Savaş, deprem, hastalıklar gerçekten bir testten geçiyoruz sanki. İnşallah bir an önce aydınlığa çıkarız.
Aslında şimdiki yazımda az buçuk bununla ilgili. Bu yazımda kriz günlerinde hayatta kalmayı başarmış ve krizi fırsata çeviren bazı şirketlerden bahsedeceğim. Umarım eğlenebilirsiniz.
1-)Procter & Gamble(P&G)(Enflasyondan Doğan Bir Marka)
P&G ilk şirketimiz. Çoğumuz bu şirketi biliyoruz. Hayatımızın oldukça içinden bir marka hatta televizyonda gördüğümüz reklamların birçoğu bu şirketin alt markalarına ait. Hani "herkes toplanmış çamaşır makinesinden çıkacak örtüleri bekliyor sonra örtü açılıyor etrafta panayır havası esiyor herkes heyecanlı mutlu gülümsüyor" olan reklamlardan. Amerikan menşeli bu şirket 2019 yılında sadece ürün satışlarından elde ettiği net gelir 67.7 milyar dolar. Şu anki şirket değeri ise 272 milyar dolar.
Bu şirkette hangi markalar mı var? Türkiye deki bilindik markaların birkaçını sayayım. Alo, Ariel, Febreze, Fairy, Ace, Mr.Clean, Pantane, Head and Shoulders, Belandax, Rejoice, Koleston, Orkid, Oral-B, İpana, Gilette, Prima, Braun, Duracell, Wella, Kellogg's, Pringles vs vs. Yani baya bir marka var merak edenler araştırabilir.
Mumcu olan William Procter ve Sabun Üreticisi olan James Gamble adlı 2 amca 1837'de birleşerek küçük ev eşyası üretmek için Cincinnati merkezli bir şirket kurarlar. Şirket titrek bir ekonomide kurulur. Şöyle düşünün Amerikan ekonomisinin doğumundan bu yana yaşadığı en büyük gerileme vakti. Ek olarak, batı'ya yoğun göç toprak fiyatlarının yükselmesine ve enflasyona sebep oluyordu. Başkan Martin Van Buren yönetiminde, banka başarısızlıkları ve kağıt ekonomisiyle ilgili endişeler bu duruma neden olmuştu. Yıllar boyunca 2 elin parmakları kadar satış yapamayan şirket ayakta kalarak bugün en değerli şirketler arasında yerini almıştır.
2-)IBM(International Business Machines)(Uzun bir depresyon ekonomisi):
Merkezi Armonk, New York, ABD'dedir. Kendileri dünyanın en büyük bilişim teknolojisi şirketidir. 410.000'i aşkın çalışanı ile 170'ten fazla ülkede faaliyet göstermektedir. Çeşitli sektörlerden farklı büyüklükteki kurumlara, donanım, yazılım ve hizmet çözümleri sunmaktadır. 2019 yılında 77.1 milyar dolar net gelire sahiptir.
3 ortak ile kurulan Computing-Tabulating-Recording Company(CTR), şirket 1873-1896 yılları arasında bir dizi talihsiz olaylar yaşadı. Viyana Borsası düştü. 1873 Madeni Para Yasası, gümüşün değerini katladı ve yatırımcıları uzun vadeli krediler vermekten uzaklaştırdı. ABD bankaları iki kez çöktü ve 1873 ve 1893 Paniklerine neden oldu.
Ancak üç girişim - Tabulate Machine Company, International Time Recording Company ve Computing Scale Corporation - bu 23 yıllık dönemde bozuk ekonomiye rağmen talep gören teknolojilerini geliştirdiler. Örneğin, Üretimi arttıkça, işçi kaydetmemek için bir zaman çizelgesi gerekliydi.(Örneğin 3er saatlik mesailer) Ayrıca, genişleyen popülasyonu hesaplamak için göç dalgası sırasında bir çizelgeleme makinesi hayati öneme sahipti ve bunu da geliştirdiler. Bu üç şirket 1911 yılında adını IBM olarak değiştirdi.
3-)Hewlett-Packard(HP):
Daha çok HP olarak bilinen Hewlett-Packard, günümüzde dünyanın en önde gelen bilgisayar üreticilerinden biri. Şirketin adı kurucularının soyadlarının birleşiminden meydana geliyor. Stanford Üniversitesi’nden Bill Hewlett ve David Packard adında iki öğrenci tarafından 1939 yılında kurulan şirket küçük elektronik cihazların üretimini yapmaya başlıyor.
Şirketin kurulduktan birkaç yıl sonrası savaş dönemine denk geldi. II. Dünya Savaşı’nda Almanya zarar gören denizaltı filoları için askeri alanda radarlarla ilgili özel cihazlara ihtiyaç duyuyor. Hewlett-Packard, savaşı ve savaşın olduğu kriz dönemini fırsata çeviriyor. Almanya’nın istediği cihazları başarıyla üreten HP, o yıllarda yaklaşık 45 kişilik bir kadroyla çalışmasına rağmen milyon dolarlık gelir elde etmeyi başarıyor.
I.Dünya Savaşı sonrasında ABD’de yaşanan 1939 Büyük Buhran’ı Amerika’daki birçok şirket gibi zor bir dönem geçiren HP, ayakta kalmayı başarıyor. II. Dünya Savaşı’nı da fırsata çeviren şirket tank üretimleriyle savaşlar öncesi dönemdeki popülerliğini geri kazanmayıda başarıyor. 2019 da net geliri 58.8 milyar dolar.
4-)FedEx(Federal Express)
Girişimci Frederick W. Smith acil bir iş gereksinimi belirledi: önemli belgeler hedeflerine bir veya iki gün içinde ulaşmak zorundaydı. Haziran 1971'de Federal Express adlı bir şirket kurdu ve 1973'te Memphis Uluslararası Havalimanı'ndan faaliyete başladı. İlk gecesi, Nisan ayında, FedEx 25 ABD şehrine 186 paket gönderdi.
Ancak hepsi uluslararası cephede iyi değildi ve aylar içinde birkaç Arap devleti ABD'ye petrol ihracatını ambargoya soktu. Bu haberler petrol yakıtlı taşımacılığa dayanan bir şirket için felaket olabilirken, Federal Express hayatta kaldı ve petrol fiyatlarının nihayet düştüğü Temmuz 1975'te kârlı hale geldi. 2019 net gelir 17.8 milyar dolar.
5-)Adidas & Puma
I. Dünya Savaşı’nın ardından Almanya’da ekonomik kriz yaşanmaktaydı. Alman ekonomisi, sefalet, işsizlikle boğuşur durumdaydı. 1920 yılında kriz ortamında Dassler kardeşler geçimlerini sağlayabilmek için ayakkabı atölyesi kurdular.
Kardeşler, 1924 yılında 12 işçiye sahip “Dassler kardeşlerin ayakkabı fabrikası” adlı şirketi faaliyete geçirdiler. Bu dönemde 200,000 çift ayakkabı satmayı başaran Dassler kardeşler, II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla cepheye yollandı.
Savaşın ardından her şeye sıfırdan başlayan kardeşler yeniden işe koyuldu. 1948 yılında iki kardeş arasında çıkan fikir ayrılığı bugün dünyanın en büyük iki spor markası Adidas ve Puma’nın ortaya çıkmasını sağladı. Kardeşlerden Adolf Dassler Adidas’la, Rudi Dassler ise Puma ile yollarına devam etme kararı aldılar. Bazı kaynaklara göre iki kardeş bu ayrılıktan sonra bir daha hiç konuşmamış. Belki de iki büyük marka arasındaki dev rekabetin altında yatan gerçek neden budur. Adidas'in 2019 yılı net geliri 28 milyar Euroya yaklaşırken Puma'nın ki ise 5.5 milyar Euro.
6-) Pepsi Co.
Pepsi, Eczacı Caleb Bradham tarafından ABD’de kurulan şirket ilk içeceğini 1898’de piyasaya sürüyor. Pazardaki en büyük rakibi Coca-Cola’nın karşısında ilk etapta başarılı işler yapan kurucu Bradham, 1923 yılında yüksek şeker fiyatları ve I. Dünya Savaşı sonrasındaki olumsuzluklarla mücadele edemiyor ve şirket iflas ediyor.
Pepsi’nin iflası sonrası şirketin ticari unvanını satın alan Roy Megargel, o dönem yaşadığı olumsuzluklardan yüzünden şirket, 8 yıllık bir dönemden sonra tekrar iflas etmesine engel olamıyor. Son iflasın ardından tekrar kurulan Pepsi, sil baştan içeceği tekrar formüle ediyor. Rakibi Coca-Cola’nın 6 onzluk şişelerde 5 cente sattığı içeceklerinin karşısına aynı fiyata 12 onzluk şişeleri çıkarıyor. Pepsi, ekonomik kriz döneminde yaptığı kampanyalarla aradaki fiyat farkına sürekli göndermeler yapıyor. Bu dönemde popülerliğini artıran şirket 36-38 yılları arasında büyük bir gelir elde ederek dünya çapında bir marka haline geliyor. Ama Coca-Cola'nında kurulduğu sene sadece 5 şişe sattığını da unutmamak gerek. 2019 toplam net gelir 67 milyar dolar.
7-) Simit Sarayı:
Simit sarayı ülkemizden dünya pazarına açılmayı başarmış genç şirketlerin arasında. Şirketin kurucusu ile okulumuzda Rekmer küme akademisinde verdiği bir konferensta tanışma fırsatım oldu. Aynı şekilde Onedio'nun kurucusu ile de tanıştım. Ancak aradan 2 sene geçti hatırladığım kadarı ile size aktarmaya çalışayım. Kendisi şirketi kurarken insanın cebindeki en düşük parayla alabileceği ürün ne diye araştırır. Bir liste oluşturur ve elemeler sonucu simite karar verir. Bir simit ustası tutar o zamanın parasıyla haftada 400 TL ile usta ile anlaşır. Git gide satışları artan firmada her hafta usta zam ister. En son 1200 lü rakamlara ulaşır. Şunu ifade eder, "Ya ustayı çıkaracaktım ya firmayı batıracaktım". En sonunda simit üretim standardizasyona giderek bir simit otomatı satın alır. Bu makineyi kendileri bir devrim gibi nitelendirir ve büyümeye başlar. Akabinde yurt dışında yaşanan emlak krizi sebebi ile dükkan fiyatlarının düşmesine yol açar. Kurucumuz bu fırsatı değerlendirerek 2.senesinin başlarında uluslararası bir şirket haline gelir.
Krizin sunduğu bazı fırsatlar
- Kriz döneminde uygun fiyatlı ürünlere yönelim artıyor. Bu durum alt markaların öne çıkmasını sağlıyor.
- Farklı, yenilikçi, katma değer sağlayan ürünler öne çıkıyor.
- Kriz strateji değişiklikleri için uygun dönemler olabiliyor.
- Alışveriş merkezleri ve işyeri kiralarındaki düşüş, firmaların buralarda daha kolay yer bulmasını sağlıyor.
- İşler iyi giderken rakipler artarken, kriz dönemlerinde eliminasyon artıyor.
- Tüketici sıkıntıda olduğu dönemde yanında olan markayı daha çok sahipleniyor.
Adidas
,
Çevirmek
,
Fedex
,
Fırsat
,
HP
,
IBM
,
Kriz
,
P&G
,
Pepsi
,
Puma
,
Simit Sarayı
,
Şirketler
,
Yönetim
,
Zor